Şarhöyük’te 1989’dan bu yana kazı çalışmaları sürüyor.
Geçen yıl “Cumhurbaşkanı Kararlı Kazı” statüsüne alınan höyükte Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilge Baştürk ve ekibinin gerçekleştirdiği kazılarda Kurtuluş Savaşı’nda (1919-1922) kullanılan siperlere rastlandı.
Türk askerleri tarafından kazıldığı tespit edilen siperlerde 1915-1917 yıllarında üretilen mühimmat da bulundu.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Baştürk, diğer adı “Dorylaion” olan Şarhöyük kazılarının ilk kez 1989’da dönemin rektörü Yılmaz Büyükerşen’in girişimleriyle ve merhum Prof. Dr. Muhibbe Darga başkanlığında başlatıldığını belirterek, 2005’te ise Anadolu Üniversitesi’nin akademisyenlerinden merhum Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas tarafından sürdürüldüğünü söyledi.
Şarhöyük’te çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Baştürk, şöyle konuştu:
“Eskişehir’in yıllar içinde geçirdiği bütün kültürel tabakaları Şarhöyük’te görebiliyoruz. Şu anda milattan önce 5000 yıllarına kadar arkeolojik malzemeye ulaşabildik. Kalkolitik Dönem’e kadar gidebiliyoruz. Ova seviyesinde bölgede bulunan tek kalkolitik yerleşim. Çok güçlü Erken Tunç Çağı izleri var. Sonrasında Hitit, Frig, Klasik ve Helenistik Dönem çok kuvvetli bir şekilde temsil ediliyor. Bizans Kalesi ile Şarhöyük’te yerleşme bitiyor ancak eteklerinde yerleşme sürüyor. Şarhöyük, Kalkolitik Dönem’den başlayıp Türklerin Anadolu’yu fethine kadar uzanan süreçte kesintisiz bir yerleşime ev sahipliği yapmış bir bölge.”
“ANTİK DORYLAİON TEPESİ’NDE TÜRK SİPERLERİ”
Doç. Dr. Baştürk, Şarhöyük’ün Kurtuluş Savaşı sırasında Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde kullanıldığını belirlediklerini söyledi.
Bölgedeki kazılarda bazı bulgulara rastladıklarını dile getiren Baştürk, şu bilgileri verdi:
“Kurtuluş Savaşı’nda höyük üzerinde açılmış siperleri, kullanılan mühimmatı görmeniz mümkün. Bunları arkeolojik olarak kaydettik. Höyükte rastladığımız siperlerin Yunan arşivlerinde işgal kuvvetleri tarafından çekilmiş fotoğraflarını bulduk. Fotoğrafın üzerinde Yunanca ‘Antik Dorylaion Tepesi’nde Türk siperleri’ yazıyor. Bizim kazdığımız bölgedeki siperlerin fotoğrafını çekmişler. Siperlerin içinde Türk ordusunun değil Yunan askerlerinin kullandığı mühimmatları bulduk. Yunan ordusu bölgeyi ele geçirdikten sonra çok sayıda mermi atıldığını tespit ettik. Buradan Yunan ordusunun çatışarak çekildiğini anlıyoruz. Mühimmatları incelediğimizde 1915-1917 yılları imalatı olduğunu belirledik. Bu siperler, Çanakkale’deki tabyalar gibi değil, aceleyle açılmış siperler. Doğrudan toprağa kazılmış çukurlar şeklinde. Buraya siper kazılmasının nedeni ise bütün ovaya hakim bir tepe olması.”
ARKEOPARK PROJESİ DESTEK BEKLİYOR
Milattan önce 300’lü yılları kapsayan Erken Helenistik Dönem’den kalma bölgeye yoğunlaştıklarını kaydeden Baştürk, bu aşamayı geçerek Geç ve Orta Frig ile Kral Midas’ın dönemine ve Hititlere dair ipuçlarına ulaşmayı hedeflediklerini vurguladı.
Şarhöyük’ün Anadolu arkeolojisi ve Eskişehir için önemine dikkati çeken Baştürk, şunları söyledi:
“Bölge, kent merkezi tarafından çevrelenmiş durumda. İyi korunmuş bir halde. Bu yüzden Eskişehir’in tüm tarihini Şarhöyük’te görmek mümkün. Höyüğün eteklerine yakın bir yerde arkeopark projesi geliştirdik. Tarih öncesinden Kurtuluş Savaşı’na kadar Eskişehir’in gelişiminin tüm aşamalarını görebileceğiniz bir arkeopark kurulması düşüncemiz var. Yerli ve yabancı turistler ile öğrencilerin Eskişehir’de yaşananları, höyük üzerindeki mimarinin replikalarını görebileceklerini bir çalışma yapmayı amaçlıyoruz. Gerekli destek verilirse bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Şarhöyük’te 7 bin yıllık kesintisiz bir yaşam sürülmüş. Bu şimdiki verilere göre bir tarih ancak ova seviyesinin altında da tabakalarının olduğunu biliyoruz.” (AA)